Question

استقر يستقر استقرار في \ ب١. معظم المهاجرين يستقرون في الأرياف: ثَبَتُوا في مَكانِهِمْ بَعْدَ تَرْحالٍ٢. تمدن البدو بعدما استقروا في المدينة٣. لقد استقرت فكرة الثأر في نفسه٤. وَأَخِيراً اِسْتَقَرَّ سُكَّانُ الصَّحْراءِ: ثَبَتُوا في مَكانِهِمْ بَعْدَ تَرْحالٍ٥. هُوَ لاَ يَسْتَقِرُّ على حالٍ: لاَ يَثْبُتُ على وَجْهٍ وَلا على قَرارٍ٦. اِسْتَقَرَّ أَهْلِي بِالْمَدينَةِ مُنْذُ عَهْدٍ قَرِيبٍ: سَكَنُوها٧. استقرَّتِ الأسعارُ: ثبتت٨. استقرّ سعرُ الدولار: ثبت٩. استقرَّ الحكمُ في البلاد: ثبت

Accepted Answer

yerleşmek, konaklamak, durumu kararlı bir hal almak, sakin ve sabit olmak1. Göçmenlerin büyük bir bölümü kırsal kesimlere yerleşiyor.2. Bedeviler şehre yerleştikten sonra medenileştiler.3. İntikam düşüncesi içinde yer etmişti.4. Çöl sakinleri nihayet yerleşti: yolculuktan sonra bir yerde sabit kalmak.5. Bir hal üzere sabit kalmıyor: karar değiştiriyor.6. Ailem yakın bir zamandan beri şehirde yaşıyor.7. Fiyatlar yerinde kaldı.8. Doların fiyatı sabit kaldı.9. Ülkede yönetim/hüküm değişmedi.

في Bir Sabit على ثَبَتُوا مَكانِهِمْ بَعْدَ تَرْحالٍ