Front | خلط يخلط خلط ب/بين ١. خَلَطَ اللَّوْنَ الأَحْمَرَ بِالأَسْوَدِ: مَزَجَ بَيْنَهُمَا ٢. وَجَدَهُ يَخْلِطُ اللَّبَنَ بِالْمَاءِ: مَزَجَ بَيْنَهُمَا ٣. خلَط بين الماء والدواء: داخل بينهما وعجز عن تمييز أحدهما من الآخر ٤. خلَط الملح والسُّكَّر: داخل بينهما وعجز عن تمييز أحدهما من الآخر ٥. خلط بين توءَمين: داخل بينهما وعجز عن تمييز أحدهما من الآخر ٦. خَلَطُوا عَمَلاً صَالِحًا وَآخَرَ سَيِّئاً ٧. خلطت ما في الكوب حتى يمتزج الحليب بالقهوة |
---|---|
Back | karıştırmak; bir şeyle bir şeyi karıştırmak (ayırt edememek); 1. Kırmızı rengi siyah renkle karıştırdı. 2. Onu süte su karıştırırken/katarken gördü. 3 Suyla ilacı karıştırdı. 4. Tuzla şekeri karıştırdı. 5. İkizleri karıştırdı. 6. onlar iyi işe bir de kötü iş karıştırdılar (Tevbe/102) 7. Süt kahveyle karışana kadar bardaktakileri karıştırdım. |
Tags: salim, فعل
Learn with these flashcards. Click next, previous, or up to navigate to more flashcards for this subject.
Next card: دعس يدعَس دَعَسَ عُشْبَ الحَدِيقَةِ وَطِئَهُ دَاسَهُ بِقَدَمَيْهِ
Previous card: لاَ صدق يصدق تصديق صَدَّقَ أَقْوَالَهُ اِعْتَبَرَهَا صَحِيحَةً
Up to card list: ARAPÇA FİİLLER 2350+