Front | دهن يدهُن دهن/دهنة ١. دَهَنَتْ شَعرَ رَأْسِها: طَلَتْهُ بِالدِّهانِ، أَيْ بِمادَّةٍ دُهْنِيَّةٍ ٢. دَهَنَ الجِدارَ: طَلاهُ بِالدِّهانِ ٣. دَهَنَ وَلَدَهُ بِالعَصا: ضَرَبَهُ بِرِفْقٍ ٤. دَهَنَ الرَّجُلَ/من دَهَنَ النَّاسَ دَهَنوه: خدعه وختله وأظهر له غير ما يُضمر، تملَّقه ونافقه ٥. دهَن المطرُ الأرضَ: بلَّها بلاًّ يسيرًا ٦. دهنتِ النَّاقةُ: قلَّ لبنُها ٧. دهن الفلاح الأرض: أصلحها بالسِّمادِ أو بطرقٍ أخرى ٨. يَدْهُنُ الدَّهَّانُ الْجِدَارَ |
---|---|
Back | boyamak; dövmek; kandırmak; ıslatmak; sütü az olmak; (toprak) ıslah etmek/canlandırmak/iyileştirmek 1. Saçını boyadı. 2. Duvarı boyadı. 3. Oğlunu değnek ile payladı. 4. Adamı kandırdı-oyuna getirdi./İnsanları kandıranı insanlar kandırır. 5. Yağmur toprağı ıslattı. 6. Devenin sütü az oldu. 7. Çiftçi toprağı ıslah etti/canlandırdı/iyileştirdi: gübre yahut başka yöntemlerle. 8. Boyacı duvarı boyuyor. |
Tags: salim, فعل
Learn with these flashcards. Click next, previous, or up to navigate to more flashcards for this subject.
Next card: قطّعه مزَّقه وفرّقه مزع مزّع parçaladı يمزع تمزيع
Previous card: بِها استهتر لَمْ etmek ve يستهتر استهتار اِسْتَهْتَرَ
Up to card list: ARAPÇA FİİLLER 2350+