English - Turkish

Learn using these flashcards. Click a card to start.

• Iş job work n mesai
• Ilginç interesting adj enteresan
• Çabuk fast adj hızlı
• Seyretmek watch v izlemek görmek
• Zor difficult adj güç
• Orta middle moderate average adj vasat
• Hiç param yok i money
• Memur official employee clerk n görevli
• Kaybetmek lose v yitirmek to
• La buluşmak meet v bir araya gelmek karşılaşmak
• Tamam oldu okay
• Kişi person n insan
• Ama fakat ancak but
• Fena bad evil sick adj kötü
• Gidiş departure behavior n kalkış
• Masa table n sofra
• Hemen adv şimdi right away
• Yeter sufficient adj yeterli yeteri kadar
• Oturmak sit reside v yaşamak ikamet etmek living
• Sokak street n cadde
• Halk public folk n millet ahali
• Yol road path n yolun
• Dükkân store n mağaza
• O zaman case halde in
• Fiyat price cost n ücret paha maliyet bedel
• Zengin rich adj varlıklı
• Aşık olmak fall love v tutulmak
• Hediye gift n armağan
• Çöp garbage n süprüntü
• Ünlü famous adj meşhur tanınmış
• Tatil vacation n izin
• Cadde street n sokak
• Görüşmek meet discuss v tartışmak ele almak üzerinde
• X ile y arasında y)la ev sokak bahçe
• Üst top upper surface space n üzeri
• Back arka space side n geri
• Yan area part side matter n taraf, yön yanım
• Ara gap break search n arama
• Taraf area side part n yan yön bizim
• Defa time occasion n kere üç
• Yine adv tekrar yeniden again
• Havalimanı airport n havaalanı
• Ummak hope v ümit etmek umut
• Kere time occasion n defa bir
• Vurmak hit strike v çarpmak
• Dan bahsetmek talk mention v değinmek temas etmek
• Yasak forbidden adj izinsiz
• Yer place n mekan
• Muayene etmek examine v incelemek
• Yetmek suffice v elvermek to
• Kısmak reduce cut expenses v azaltmak
• Insan human n kişi
• Bence opinion kanımca bana göre
• Devamlı continuous constant permanent adj sürekli
• Hızlı fast adj çabuk
• X hariç tom dan başka herkes oradaydı
• Kamyon truck n kamyonet
• Çeşit type variety n tip tür
• Bunun için bu yüzden bundan dolayı böylece
• Lâzım adj gerekli zorunlu necessary
• Gerek necessity n ihtiyaç need
• Gerekli adj zorunlu lâzım necessary
• Mutluluk happiness n saadet
• Görevli employee official n memur
• Sonunda finally end adv nihayet,  sonuçta en gerçeği
• Öbür adj diğer adam kim man? 
• Berbat terrible filthy disgusting adj iğrenç pis
• Iğrenç disgusting adj berbat
• Kimlik id card n hüviyet
• Baş head leader top n kafa
• Pis filthy foul adj berbat
• Blucin blue jeans n kot pantalon
• Dost friend n arkadaş
• Sık adv sıkça often
• I planlamak plan v düşünmek
• Tavsiye etmek recommend v önermek
• Adet number unit n tane yedi kitap books
• Eğer sa if
• Ihtiyaç necessity n gerek need
• Göbek belly n karın
• Kafa head mind n baş
• Kaşkol scarf n eşarp
• Takmak wear hat tie v giymek
• Karın belly n göbek
• Mazeret excuse n bahane
• Kötü bad evil worthless adj fena
• Diğer adj öbür insanlar kişi people
• Çarpmak hit strike v vurmak
• Enteresan interesting adj ilginç
• Parça piece part n kısım
• Tekrar adv yine yeniden again
• Beklemek dört gözle forward v sabırsızlıkla
• Günün birinde day adv bir gün
• Fakat ama ancak but yet
• La beraber adv birlikte onlar bu projede çalıştılar
• Teklif etmek propose offer v sunmak önermek
• Üzeri top upper surface space n üst
• Varlıklı rich adj zengin
• Sürekli continuous constant adj devamlı
• La birlikte adv beraber çocuklarla ayrıldı left children
• Yapımcı manufacturer producer n üretici
• Söylev vermek deliver speech v konuşma yapmak nutuk
• I karıştırmak mix stir interfere v karışmak
• Misafir guest n konuk davetli
• Birisi n kimse someone
• Fakir poor adj yoksul
• Diği zaman diğinde when
• Diğinde diği zaman when
• Kalkış departure airplane n gidiş
• Yaşamak live v oturmak to
• Utangaç shy embarrassed adj çekingen
• Duygulu sentimental sensitive adj hassas
• Karamsar pessimistic adj kötümser
• Bundan sonra şimdiden sonra,  artık
• Bildirmek inform v haber vermek
• Anlaşmak agree v kabul etmek
• Geri back rest n arka
• Kimse n birisi someone
• Bu yüzden bunun için, bundan dolayı böylece
• Son zamanlarda recently adv geçenlerde yakın zamanda yakınlarda
• Rastlamak run v karşılaşmak a
• Sonuçta end ultimately nihayet en sonunda
• Düşkün addicted adj bağımlı
• Çekingen timid shy adj ürkek utangaç
• Örtü blanket n battaniye
• Bina building n han yapı
• Bölüm section chapter episode department n kısım
• Pazarlamacı salesman marketer n satıcı
• Ismarlamak order v sipariş etmek
• Yüzünden due dan dolayı by
• Değişmez stable unchangeble adj istikrarlı
• Kazanç profit benefit n kâr
• Bozmak ruin v berbat etmek
• Karışık mixed miscellaneous complicated adj komplike karışmış
• Kaçak fugitive n muhacir
• Konut house residence n ev mesken ikametgah
• Taşıt vehicle n araç
• Söylenti rumor n rivayet
• Süprüntü garbage n çöp
• Zeki clever adj akıllı
• Durum circumstance situation state n hal koşul şart
• Azaltmak reduce v kısmak to
• Izin permission vacation n tatil
• Mülteci refugee n sığınmacı muhacir
• Çingene gypsy n roman
• Davet etmek invite v çağırmak
• Tanınmış famous adj ünlü meşhur
• Uyruk citizen n vatandaş
• Kabul etmek agree receive v anlaşmak
• Yön direction side matter n yan
• Hikâye story n öykü masal
• Akıllı smart adj zeki
• Sığınmacı refugee asylum seeker n mülteci muhacir
• Açıklık openness transparency n şeffaflık transparanlık
• Hile fraud n sahtecilik sahtekarlık
• Tespit determination finding n bulgu
• Zorunlu adj gerekli lâzım necessary
• Kanıt proof evidence n delil
• Akılçı rational adj aklı başında mantıklı
• Cezaevi prison n hapishane tutukevi
• Cinayet murder n katil
• Suçlama charge accusation n iddia
• Mevzuat legislation regulations n kanun
• Ceza vermek punish v cezalandırmak
• Casus spy n ajan
• Gayret endeavor effort n çaba
• Karışmak interfere merge confuse v müdahale etmek karıştırmak
• Içişler domestic affairs n iç meseleleri
• Ilan etmek announce v duyurmak
• Koşul condition circumstance n şart
• Bir araya gelmek meet v buluşmak kavuşmak
• Egemenlik sovereignty n özerklik
• Iktisadi economic adj ekonomik
• Maliyet cost price n paha fiyat ücret bedel
• Kambiyo rayici exchange rate n döviz kuru oranı
• Faaliyet activity action n etkinlik eylem
• Tayin etmek assign appoint v atamak
• Mesai work shift n iş
• Paketi teşvik stimulus package n canlandırma
• Işe almak hire v ücretle çalıştırmak iş vermek
• Sefalet poverty n yoksulluk
• Taşımacılık transportation shipping n sevkiyat ulaşım ulaştırma
• Kuruluş institution organization n kurum teşkilat örgüt
• Kâr profit benefit n kazanç
• Bahane excuse pretext n mazeret
• Yerküre earth globe n yeryüzü
• Bilimci scientist n bilim adamı
• Zarar damage loss n hasar
• I hedeflemek aim intend v amaçlamak
• Etmek hicret immigrate v göç
• Emniyet safety security n güvenlik
• Başlık headline caption n manşet
• Alıntı yapmak quote v aktarmak
• Vize için müracaat etmek apply visa v başvurmak
• Izinsiz forbidden unlawful adj yasak
• Vatandaş citizen n uyruk
• Ehliyet driver's license n sürücü belgesi
• Ahali inhabitants population n nüfus
• Muhacir fugitive refugee immigrant n mülteci sığınmacı kaçak
• Yandaş supporter n destekçi taraftar
• Iddia claim allegation n suçlama
• Müdahale etmek interfere v karışmak
• Dan bu yana since
• Iletişim araçları means communication n yolları
• Karşın spite rağmen a in
• Hissiyat feelings sentiments n duygular
• Ilerleme progress n kalkınma
• Ağırlık vermek emphasize v vurgulamak
• Hedef target goal n amaç
• Iç meseleleri domestic issues n içişler
• I neticelendirmek bring stg end v bitirmek
• Olağandışı exceptional unusual adj fevkalade
• Eylem activity action n etkinlik faaliyet
• Kanıtlamak prove v ispat etmek
• Konsey council committee n meclis kurul
• Demeç statement declaration n açıklama beyanname
• Etmek liderlik lead v önderlik
• Örgütlemek organize v düzenlemek ayarlamak
• Kandırmak deceive v aldatmak to
• Aktarmak transfer cite pass v alıntı yapmak
• Görev yapmak serve perform duty v almak
• Istikrarlı stable adj değişmez
• Özveri devotion self-sacrifice n fedakarlık
• I sınamak stg test v denemek
• Tutum stance attitude n duruş
• Çekmek acı suffer v ıstırap
• Acı pain suffering n ıstırap
• Teşkilat organization n kuruluş kurum örgüt
• Niyetli olmak intend v niyetlenmek
• Ileri sürmek claim put idea v iddia etmek
• Net clear sharp voice adj berrak
• Savunmak claim assert v iddia etmek öne sürmek
• Duyurmak announce v ilan etmek
• Denetçi inspector n müfettiş teftişçi
• Denetlemek inspect oversee v teftiş etmek
• Cumhurbaşkanı president n başkan
• I denemek test v sınamak bu elbiseyi deneyebilir
• Tip type n çeşit tür
• Böylece bunun için bundan dolayı bu yüzden
• Son derece extremely adj gayetle
• Beyanname statement declaration n demeç açıklama
• Ümit hope n umut
• Tutucu conservative adj muhafazakar
• Adalet justice n hak
• Atamak appoint assign v tayin etmek
• Kavuşmak join succeed v buluşmak bir araya gelmek
• Kayıtsız indifferent apathetic adj fütursuz
• Kalkınma growth development reconstruction n ilerleme gelişme
• Karşı çıkmak oppose v koymak
• Aldatmak deceive v kandırmak to
• Kötümser pessimistic adj karamsar
• Birey individual person n fert
• Haberleşmek communicate v iletişim kurmak
• Konuşma yapmak give speech v söylev vermek nutuk
• Politika politics policy n siyaset
• Siyasal political adj siyasi
• Ortalama average n vasati mean
• Belirlemek determine v saptamak to
• Manşet headline caption n başlık
• Sunmak offer submit introduce bill v teklif etmek
• Meclis assembly council n konsey
• Kurul committee n konsey
• Çaba effort n gayret
• Medeniyet civilization n uygarlık
• Kalma remaining adj artan
• Kural rule regulation n kaide
• Yetişkin adult n büyük
• Ayarlamak arrange organize v düzenlemek örgütlemek
• Olasılıkla adv probably
• Olanak possibility n imkân
• Yitirmek lose v kaybetmek to
• Dönem period term n süre sürelik
• Önderliğinde headed leadership adv başkanlığında
• Yargıç judge justice n hakim
• Salon living room lounge n oturma odası
• Incelemek examine v muayene etmek
• I önemsemek stg important v önem vermek
• Duruş position stance n tutum
• I doğurmak give birth v yol açmak sebep
• Yerel local adj yerli mahalli
• Etmek idam execute v infaz
• Üretici producer n yapımcı
• Katil murder n cinayet
• Buralarda hereabouts adv yakınlarda
• Arzu request n istek dilek rica talep
• Böyle bu adv şöyle şekilde kadar zor bir
• Mağaza store n dükkân
• Şimdiden sonra bundan artık from
• Yakın zamanda recently adv yakınlarda geçenlerde son zamanlarda
• Tür type species n çeşit tip
• Nazik polite adj terbiyeli
• Vasati average n ortalama mean
• Miktar amount n meblağ
• Düzenlemek arrange organize v ayarlamak örgütlemek
• Süre period time n sürelik dönem
• Yüzyıl century n asır
• İhtimal ki herhalde probably
• Sofra dinner table n masa
• Eskiden past in the
• Hakaret etmek insult v aşağılamak
• Veya or
• Yoksa or otherwise else if
• Oturma odası living room n salon
• Konu matter subject n mesele husus
• Çağırmak summon invite v davet etmek
• Falan cetera filan and so
• Istek request desire demand n rica talep arzu
• Belirli definite specific adj kesin
• Hakkında konusunda about
• Gayetle extremely adj son derece
• Satıcı salesman n pazarlamacı
• Izlemek watch tv monitor follow v seyretmek
• Nemli humid wet adj rutubetli
• Umumiyetle adv usually
• O halde case zaman in
• Kendi kendime tek başıma by
• Tek başıma kendi kendime by
• Geçenlerde recently adv son zamanlarda yakın zamanda yakınlarda
• Suçsuz innocent adj masum
• Herhangi any
• Artan remaining adj kalma
• Ancak barely fakat ama only
• Kaide rule regulation n kural
• Para üstü change money n bozuk
• Para bozuk change money n üstü
• Kesin definite adj belirli
• Sebep olmak v neden yol açmak doğurmak
• Ürkek timid adj çekingen
• Nihayet finally adv en sonunda, sonuçta o sınavı geçmeyi
• Imkân possibility opportunity chance n olanak
• Kumsal beach n plaj
• La karşılaşmak meet face run v rastlamak
• Nüfus inhabitants population n ahali
• Berrak clear sharp adj net
• Yeterince yeter enough
• Kanımca opinion personally bence in
• Meşhur famous adj ünlü tanınmış
• Üzüntü sorrow n dert
• Günlerden bir gün day one
• Masal story fairy tale n öykü,  hikâye
• Dam roof n çatı
• Saadet happiness n mutluluk
• Uygarlık civilization n medeniyet
• Çekmek ilgi attract attention v dikkat
• Açıklama statement explanation n demeç beyanname
• Yeniden adv tekrar yine again
• Derya ocean n okyanus
• Tecrübesiz inexperienced adj acemi deneyimsiz
• Sıra line row turn n hat
• Röportaj interview n rapor bildirge
• Neredeyse moment adv birazdan soon
• Yapmak idman work exercise v spor
• Idman exercise n egzersiz
• Tutulmak fall love v aşık olmak
• Taraftar supporter n destekçi yandaş
• Rutubetli damp wet adj nemli
• Berbat etmek ruin v bozmak
• Mesele matter subject n konu husus
• Siyaset politics policy n politika
• Yoksul poor adj fakir
• Hak justice n adalet right
• Amaç purpose goal n hedef
• Geçmişte past in the
• Hassas sensitive susceptible adj duygulu
• Önem vermek stg important v önemsemek
• Ilgi duymak find interesting interested v la ilgilenmek
• Rivayet rumor n söylenti
• Etmek göç immigrate v hicret
• Dert trouble sorrow n üzüntü
• Çarpmak beat heart v vurmak
• Vurmak beat heart v çarpmak
• Tane number unit pieces n adet bundan bir
• I sipariş etmek place order v ıslmarlamak
• Terbiyeli polite well-mannered well-bred adj kibar
• Vasat average mediocre adj orta
• Ücretle çalıştırmak hire employee v işe almak iş
• Yakınlarda recently hereabouts adv geçenlerde son zamanlarda yakın
• Henüz değil adv hâlâ daha o kitabı okumadım
• Dan dolayı due yüzünden because
• Hapisane prison n cezaevi tutukevi
• Giymek wear clothes v takmak
• Arkadaş friend n dost
• Üstünde top n)in üzerinde in on
• Banyo bathroom n tuvalet
• Kot pantalon jeans n blucin
• Sabahları mornings adv sabahleyin sabah
• Akşamları evenings adv akşamleyin akşam
• Geceleri night adv geceleyin gece
• Gerek needed adj gerekli bize çalışacak insan people
• Ahşap wood n tahta
• Düşünmek stg v sanmak to
• Sanmak suppose imagine v düşünmek
• Güç difficult adj zor
• Öğrenmek learn v bilgi edinmek
• Memnu taboo adj haram
• Yalan söylemek lie v to
• Dergi magazine journal n magazin
• Çıkalım mı shall we go
• Islak wet adj yaş
• Battaniye blanket n örtü
• Teftiş etmek inspect v denetlemek
• Istırap suffering n acı
• Baş müsteşar dcm n müsteşarı büyükelçi
• Olmak yol açmak v sebep neden doğurmak
• Belirtmek state v ifade etmek dile getirmek söylemek
• Kıtlık shortage deficit n azlık
• Rica request n talep istek dilek
• Rapor report n röportaj bildirge
• Plaj beach n kumsal
• Araç vehicle n taşıt
• Yolun road n yol
• Güvenlik security safety n emniyet
• Azlık shortage deficit n kıtlık
• Özgün unique adj benzersiz
• Benzersiz unique adj özgün
• Aksatmak hinder v engellemek to
• Yanıtlamak answer v cevap vermek
• Tartışmak discuss argue v görüşmek ele almak üzerinde
• Beden body n vücut
• Vücut body n beden
• Faydalı adj yararlı useful
• Fütursuz indifferent adj kayıtsız
• Teftişçi inspector n müfettiş denetçi
• Müfettiş inspector n teftişçi denetçi
• Ümit etmek hope v umut ummak
• Haber vermek inform v bildirmek
• Inkar etmek disavow v yalanlamak
• Yalanlamak disavow v inkar etmek
• Sürmek iddia etmek claim v ileri öne savunmak
• Ispat etmek prove v kanıtlamak
• Aşağılamak insult v hakaret etmek
• Olimpiyat oyunları olympic games n olimpiyatlar
• Konuk guest n misafir davetli
• Yaşıt peer equal n akran
• Ekip team n takım
• Özerklik sovereignty home rule n egemenlik
• Delil proof n kanıt
• Etkinlik activity action n eylem faaliyet
• Transparanlık transparency n şeffaflık açıklık
• Ajan spy n casus
• Havaalanı airport n havalimanı
• Kanun law legislation n mevzuat
• Dilek request n arzu istek rica
• Destekçi supporter n taraftar yandaş
• Hasar damage n zarar
• Acemi inexperienced adj tecrübesiz deneyimsiz
• Deneyimsiz inexperienced adj acemi tecrübesiz
• Döviz kuru oranı exchange rate n kambiyo rayici
• Fedakarlık devotion self-sacrifice n özveri
• Sık sıkça adv often
• Yoksulluk poverty n sefalet
• Neden olmak v sebep yol açmak doğurmak
• Çekmek dikkat attract attention v ilgi
• Etmek önderlik lead v liderlik
• Nutuk çekmek give speech orate v konuşma yapmak
• Cevap vermek answer v yanıtlamak
• Vakıf charity foundation trust n hayır kurumu yardım
• Uzaklık distance n mesafe
• Mesafe distance n uzaklık
• Sahtecilik fraud n hile sahtekarlık
• Sahtekarlık fraud n hile sahtecilik
• Şeffaflık transparency n açıklık transparanlık
• Demiryolu railroad n
• Mutemet trustee n mütevelli
• Mütevelli trustee n mutemet
• Mekan place site n yer
• Ifade etmek state testify refer v belirtmek dile
• Vurgulamak emphasize v ağırlık vermek
• Sürelik period time n süre dönem
• Cankurtaran ambulance n ambulans
• Muhafazakar conservative adj tutucu
• Akran peer equal n yaşıt
• Çeşitlilik diversity n farklılık
• Farklılık diversity n çeşitlilik
• Kısım part section n parça bölüm
• Öykü story n hikâye masal
• Boyut size dimensions n ölçü
• Tutukevi prison n cezaevi hapishane
• Saptamak determine fix v belirlemek
• Aklı başında rational down-to-earth adj akılçı mantıklı
• Elvermek suffice v yetmek to
• Cazip gelmek attract v cezbetmek
• Paha price cost n ücret fiyat maliyet bedel
• Ücret wage fee price n fiyat paha maliyet
• Bilgi edinmek learn v öğrenmek
• Hayır kurumu charity n yardım vakıf
• Fert individual person n birey
• Meblağ amount sum n miktar toplam
• Evrak document n belge
• Belge document n evrak
• Banka cüzdanı bank statement n ekstresi
• Aşçı cook n ahçı
• Ahçı cook n aşçı
• Aktör actor n oyuncu
• Hekim doctor n doktor
• Kuyumcu jeweler n mücevherci
• Mücevherci jeweler n kuyumcu
• Muslukçu plumber n musluk tamircisi
• Musluk tamircisi plumber n muslukçu
• Bildirge report n rapor
• Husus matter subject n konu mesele
• Işyeri workplace n iş alanı
• Mesken dwelling residence n konut ikametgah
• Tapu senedi deed n
• Ikamet etmek reside v oturmak
• Konaklamak stay overnight v konmak
• Iade edilemez non-refundable adj geri alamazsınız
• Hüviyet id card n kimlik
• Sürücü belgesi driver's license n ehliyet
• Cenaze funeral corpse n töreni,  ceset
• Gömülme burial n gömme işlemi
• Ambulans ambulance n cankurtaran
• Derhal immediately adv hemen right
• Mahalli local adj yerel
• Cenaze töreni funeral ceremony n
• Ceset corpse n cenaze
• En yakın akraba kin n yakınları
• Sanık accused defendant n davalı
• Davalı defendant n sanık
• Ikametgah domicile residence n konut mesken
• Para aktarmak wire money transfer v havale çıkarmak
• Havale çıkarmak money order wire funds v para
• Yetkisiyle charge adj sorumlu in
• Sorumlu charge responsible adj yetkisiyle
• Sevkiyat shipping transportation n ulaşım taşımacılık
• Ulaşım shipping transportation n sevkiyat taşımacılık
• Akıl hocası mentor n rehber
• Rehber mentor guide n akıl hocası
• Gerçekçi realistic adj realist
• Realist realistic adj gerçekçi
• Çıkarcı calculating adj bencil
• Bencil calculating selfish adj çıkarcı
• Sakat handicapped disabled adj özürlü
• Özürlü handicaped disabled adj sakat
• Banka ekstresi bank statement n cüzdanı
• Bağımlı addicted adj düşkün
• Temas etmek mention v dan bahsetmek değinmek
• Değinmek mention v dan bahsetmek temas etmek
• Ele almak discuss v görüşmek tartışmak üzerinde durmak
• Üzerinde durmak discuss v tartışmak görüşmek ele almak
• Öne sürmek claim put idea v ileri savunmak
• Dile getirmek state express v belirtmek ifade etmek
• Yararlı adj faydalı useful
• Toplam total sum n meblağ
• Bundan başka addition ayrıca apart
• Etmek infaz execute v idam
• Cezbetmek attract v cazip gelmek
• Sebep reason n neden cause
• Neden reason n sebep cause
• Müsteşarı büyükelçi dcm n baş müsteşar
• Yapı structure building n bina bünye
• Kadeh kaldırmak toast v kalkmak
• Engellemek hinder obstruct v aksatmak
• La ilgilenmek find interesting interested v ilgi duymak
• Masum innocent adj suçsuz
• Örneğin örnek olarak for example
• Klonlama cloning n kopyalama
• Semazen whirling dervish n sema gösteri
• Örgüt organization n kuruluş teşkilat kurum
• Asıl original adj orjinal
• Kongre heyeti congressional visit codel n ziyareti
• Dan şüphelenmek doubt suspicious v kuşkulanmak
• Iletişim kurmak communicate v haberleşmek
• Mantıklı reasonable logical adj akılçı aklı başında
• Arama search n ara
• Öğrenme zorluğu learning disability n engeli
• Gerekince gerektiğinde gerekirse when necessary
• Siber deniz cyberspace n alem note lit cyber
• Imza atmak sign subscribe v imzalamak
• Gerektiğinde gerekince when necessary
• Sonraki adj ertesi gün day
• I amaçlamak aim intend v hedeflemek
• Dan kuşkulanmak doubt suspicious v şüphelenmek
• Asır century n yüzyıl
• Kayınpeder father-in-law n kaynata
• Kaynata father-in-law n kayınpeder
• Kayınvalide mother-in-law n kaynana
• Kaynana mother-in-law n kayınvalide
• Sıçramak leap bound v zıplamak
• Ilk ekip responders n müdahale
• Başkanlığında headed leadership adv önderliğinde
• Ilk müdahale responders n ekip
• Heyelan landslide n toprak kayması göçük
• Toprak kayması landslide n heyelan göçük
• Göçük rockfall landslide n heyelan toprak kayması
• Çarpıtmak inflict v çarptırmak to
• Roof çatı n
• Ince nokta fine line n çizgi
• Hayal kurmak dream stg v etmek
• Hayal etmek dream stg v kurmak
• Gerekirse gerekince if necessary
• Üstesinden gelmek handle deal v başetmek
• Sevimsiz unlikeable bland unpleasant adj tatsız
• Tatsız bland unpleasant adj sevimsiz
• Şömine fireplace n
• Polis şefi police chief n
• Çıldırmak crazy v to go
• Kükremek roar bellow v gümbürmek
• Gümbürmek rumble roar v kükremek
• Büyücü wizard n sihirbaz
• Fevkalade exceptional adj olağandışı
• Armağan gift n hediye
• Harabe ruin n kalıntı yıkıntı yunan harabesi greek
• Yastık örtüsü pillowcase n
• Şıngırtı rattle clink n takırtı
• Çıt snap click n çatırtı
• Karalama scribble defamation libel n çiziktirme
• Çiziktirme scribble scrawl n karalama
• Sihirbaz wizard n büyücü
• Zıplamak bounce jump v sıçramak
• Takırtı rattle clatter n şıngırtı
• Niyetlenmek intend v niyetli olmak
• Çocuk sahibi olmak kids v çocuğa sahip asla
• Sinagog synagogue n havra
• Havra synagogue n sinagog
• Kalıntı ruin n yıkıntı harabe
• Yıkıntı ruin n kalıntı harabe
• Çocuğa olmak sahip kids general çocuk sahibi sahipler
• Zira for because
• Resim picture n
• Siyah black adj
• Hazır ready adj
• Çalışmak work v to
• Yorgun tired adj
• Haber news n
• Evet yes
• Istemek v to want
• I tanımak v to know
• Geç kalmak late v to
• Önemli important adj
• Yolculuk journey n
• Uçak airplane n
• I beklemek wait v to
• Çerez appetizer snack n
• Aramak phone seek v to
• Sormak v to ask
• Affetmek forgive v to
• Viski whiskey n
• Beyaz white adj
• Memnun glad adj mutlu
• Sıcak hot adj
• Soğuk cold adj
• Büyük big adj
• Küçük small adj
• Boş empty adj
• Kolay easy adj
• Değil adv not
• I bırakmak leave stg stop v
• Acele hurry haste n
• Halı carpet n
• Sıfır 0
• Özel specific individual private adj
• Pazarlık yapmak haggle v to
• Başlamak start v to
• Kız girl n
• Akşam yemeği dinner n
• Bira beer n
• Ders lesson n
• Kütüphane library n
• Kalkmak stand v to get
• Yatmak bed v to go
• Ilk yardım aid n first
• Kalabalık crowded adj
• Anne mother n
• Hasta ill adj
• Sade plain coffee adj
• Şişe bottle n
• Tam full adj maaş yedi yıl  istediğiniz gibi
• Satmak sell v to
• Sarı yellow adj
• Getirmek bring v to
• Öğle yemeği lunch n
• Pazar sunday
• Otuz 30
• Unutmak forget v to
• Cüzdan purse wallet n
• Meşgul busy adj çok meşgulüm note suffixes ü
• Keşfetmek discover v to
• Muz banana n
• Kardeş sibling n
• Sıkıcı boring adj
• Ağlamak cry v to
• Bitmek end v to
• Elli 50
• Girmek enter v to
• Sarhoş drunk adj
• Atmak throw pound v to
• Çimenler grass n
• Yetmiş 70
• Kutu box n
• Anahtar key n
• Emin adj sure
• Bozuk broken adj
• Hatırlamak remember v to
• Yakın close adj a near
• Yavaş slow quiet adj
• Bakkal grocery store n
• Ekmek loaf bread n of
• Salam salami n
• Sucuk sausage n
• Güzel nice beautiful adj
• Yeşil green adj
• Zeytin olive n
• Bir 1
• Iki 2
• Üç 3
• Dört 4
• Altı 6
• Yedi 7
• Sekiz 8
• Dokuz 9
• On 10
• Yapmak make v to do
• Koymak put v to
• Gülmek laugh v to
• Patates potato n
• Oda room n
• Kuaför hairdresser n
• Yarım half adj saat hour
• Süt milk n
• Taze fresh adj
• Maalesef adv unfortunately
• Hepsi geldi çocukların children all
• Bin 1000
• Ad noun n name
• Milliyet nationality n
• Kim who
• Ne what
• Nerede where
• Ne zaman when
• Nasıl how
• Kaç tane how many
• Uzun long adj
• Eş spouse n
• Kısa short adj
• Pahalı expensive adj
• Kapalı closed cloudy phone adj
• Açık open light color adj
• Ucuz cheap adj
• Şarap wine n
• Saç hair n
• Ev house n
• Şef chief leader master arts n
• Bay male adj
• Bayan female adj
• Soyad surname n
• Doğum birth baby n
• Tarih date history n
• Meslek profession n
• Geliş arrival n
• Piliç chicken n
• Aynı equal adj bu kitap notlarımız book grades
• Köşe corner n
• Ve and
• Buz ice n
• Kavun melon n
• Patlıcan eggplant n
• Daha adj more
• Şerefe cheers
• Gelmek arrive v to come
• Genç young adj
• Kitap book n
• Dolap closet n
• Raf shelf n
• Mutfak kitchen n
• Vermek give v to
• Içmek drink v to
• Yemek eat v to
• Erken early adj
• Para money n
• Tuz salt n
• Kullanmak drive v to use
• Kedi cat n
• Mutlu happy adj memnun
• Aile family n
• Meydan plaza square n
• Sol left direction adj
• Sağ alive adj
• Dönmek turn return v to
• Cami mosque n
• Düz straight adv
• Lokanta restaurant n
• Dan uzak adj far away
• Fabrika factory n
• Yaya pedestrian n
• Dondurma ice cream n
• Şeker sugar candy n
• Hesap bill restaurant n
• De also
• Bilmek v to know
• Konuşmak speak v to
• Mavi blue adj
• Dakika minute n
• Sevmek love v to like
• Hemen adv bu resim bitti.  picture
• Şaka joke n fıkra
• Araba car n
• Yarın tomorrow n
• Geçmek pass v to
• Her every each
• Oynamak play v to
• Fark difference n
• Sürmek drive expel v to
• Koşmak run v to
• Müdür director boss n
• Duş shower n
• Kibrit match stick n
• Manzara view scenery n
• Hastane hospital n
• Başkent capital country n of
• Kirli dirty adj
• Baba father n
• Oğul son n
• Dil language tongue n
• Teyze maternal aunt n
• Bugün today n
• Kuzen cousin n
• Torun grandchild n
• X yaşında years adj old
• Bütün adj bir şişeyi içebilir misin drink bottle
• Olmak v to be become
• Kahverengi brown adj
• Domates tomato n
• Havuç carrot n
• Portakal orange n
• Turuncu orange color adj
• En son recent adj last
• Fiş receipt n
• Saat hour time n
• Buçuk half past time and
• Maden mine quarry n
• Binmek board v to
• Dan bıkmak fed tired v
• Dan inmek descend off/out v
• Dan nefret etmek hate v
• Durak bus stop n
• Çorba soup n
• Komik funny adj
• Müze museum n
• Bakanlık department bureau ministry n
• Giriş entrance entry n
• Bağırmak shout v to
• Sormak v a to ask
• Dan korkmak afraid v to
• Galiba i think presumably
• Sene why don't you
• Hoş nice adj
• Çocuk child n
• Danışma consultation information n
• Ön front n
• Yeni adj new
• Söylemek sing v to say
• Alt bottom space beneath n
• Iç interior n
• Dış exterior n
• Otogar bus station n
• Etraf sides area n masanın etrafına dizildiler lined
• Karşı opposite adj
• Güneş sun n
• Kova bucket n
• Gazete newspaper n
• Şemsiye umbrella n
• Kale castle stronghold n
• Kum sand n
• Top ball n
• Gözlük glasses n
• Toplantı meeting n
• Hayal imagination n
• Çılgın crazy adj
• Ateş fire fever n
• Kavga etmek fight v to
• Küfür etmek swear v to
• Diş tooth n
• Fırçalamak brush v to
• Acele etmek hurry v to
• Şikayet etmek complain v to
• Dilemek v to wish
• Çıkmak v to go out
• Yürümek walk v to
• Yorulmak tired v to get
• Yardım n help
• Yabancı stranger foreigner n
• Göstermek show v to
• Kadar place time i̇stasyona yürümem ne sürecek genellikle
• Sapmak turn stray v to
• Ileride future front ahead adv i̇leride polis olmak
• Bayağı adv büyük bir numara big number
• Anlatmak explain v to
• Taşımak carry v to
• Yanlış wrong adj
• Okumak read v to
• Açmak open v to
• Çekmek pull conjugate v to
• Yardım etmek v to help
• Pazartesi monday
• Perşembe thursday
• Salı tuesday
• Cuma friday
• Çarşamba wednesday
• Cumartesi saturday
• Kusur flaw n
• Son end n
• Soru question n
• Basmak squash v a to
• Dan hoşlanmak enjoy v to
• Dan geçmek pass cross undergo v
• Cevap answer n yanıt
• Şapka hat n
• Manav greengrocer n
• Geçerli valid adj
• Çıkış exit n
• Horse n at
• Kapı door n
• Kapamak close v to
• Yakışıklı handsome adj
• Bebek baby n
• Pratik yapmak practice v to
• Öksürük cough n
• Ağız mouth n
• Saymak count v to
• Ayna mirror n
• Makyaj makeup n
• Inanmak v to believe a
• Gemi boat ship n tekne kayıt
• Karınca ant n
• Hiçbir şey n nothing
• Sebze vegetable n
• Meyve fruit n
• Ödemek pay v to
• Yüksek high adj
• Hâlâ adv burada mısın hâlâ iş bulamadım i find
• I becermek manage v to
• Çiçek flower n
• Köprü bridge n
• Müsaade etmek v a to
• Çarsı mall bazaar n
• Klima air conditioning n
• Yıldız star n
• Terlemek sweat v to
• Ağrımak hurt v başım agrıyor head
• Silah weapon arms n
• Susmak remain silent v to
• Susamak thirsty v to be
• Sıkılmak bored v to be
• Birahane pub n
• Fincan teacup coffee cup n
• Bardak cup glass mug n
• Gümüş silver n
• Dağ mountain n
• Biftek steak n
• Kuvvetli powerful adj
• Şehir city n
• Dünya world n
• Kesinlikle adv definitely
• Tarihi historical adj
• Basit simple plain adj
• Şarkı song n
• Sunucu tv host n
• Hepimiz all of us
• Daire apartment circle workplace n
• Oralarda adv around there
• Kenar edge n
• Dan özür dilmek forgiveness apologize v
• Ses sound voice n
• Dolmak full v to be
• Dondurmak freeze v to
• Yüzme havuzu swimming pool n
• Bulaşık dirty dishes n
• Yıkamak wash v to
• Şart condition requirement n
• Mecbur forced compulsory adj
• Ne oluyor wrong what's up
• Yalnız lonely adj alone
• Moment n an
• Şikâyet complaint n
• Ay month moon n
• Felaket disaster n
• Gürültü noise n
• Devam etmek continue v to
• Geri almak back v to
• Bayram public holiday n
• Sayın dear beginning letter of
• Abone subscriber n
• Kayıt recording record n
• Kontrol etmek check v to
• Rakam digit figure n
• Ayrıca addition in
• Değismek change v to
• Şaşırmak confused amazed v to
• I bitirmek finish stg v
• Eski adj old former
• Hayret surprise n şaşkınlık sürpriz
• Itiraf etmek confess v to
• Ölmek die v to
• Öldürmek kill v to
• Hastalık illness n
• Sağlık health n
• Yalnızlık loneliness n
• Asker soldier n
• Askerlik military service draft n

Next page »

Next deck: Frases Comuns em Inglês

Previous deck: fun2english_2204

Up: Index