Question

أطفأ يطفئ إطفاء١. أَطْفَأَ النَّارَ قَبْلَ أَنْ تَنْتَشِرَ: أَخْمَدَها، أَوْقَفَ اشْتِعالَها٢. كانَ الحَريقُ أَقْوى مِنْ أَنْ يُطْفِئَهُ سَطْلٌ مِنَ الماءِ٣. أطفأ السيجارةَ٤. لا توقِدْ نارًا تعجزُ عن إطفائها [مثل أجنبيّ]٥. يُرِيدُونَ لِيُطْفِئُوا نُورَ اللهِ بِأَفْوَاهِهِمْ٦. كُلَّمَا أََوْقَدُوا نَارًا لِلْحَرْبِ أَطْفَأهَا اللهُ٧. أَطْفَأَ الحَرْبَ: سَكَّنَها٨. اِنتشَرَ الجُنْدُ في الأقالِيمِ يُطْفِئونَ نارَ الفِتْنَةِ٩. أطفأ التلفزيون

Accepted Answer

söndürmek; yatıştırmak, sakinleştirmek, teskin etmek; 1. Yayılmadan yangını söndürdü.2. Yangın bir kova suyla söndürülecek cinsten değildi. (bir kova suyla sönmekten daha kuvvetliydi)3. Sigarayı söndürdü.4. Söndüremeyeceğin ateşi yakma.5. İsterler ki Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürüversinler (Tevbe/32)6. Ne zaman savaş ateşini tutuşturmuşlarsa Allah onu söndürmüştür. (Maide/64)7. Savaşı yatıştırdı.8. Askerler fitne ateşini söndürmek üzere bölgelere yayıldı.9. Televizyonu kapattı. (Diyalektikte karşılaştığım bir tabir.)

أطفأ أَطْفَأَ أَنْ Söndürdü Bir Kova Suyla Ateşini